Zoraki kahraman Tinky Winky





                     "Nefes alamıyorum" diye ağlıyorum. "Ver alayım" diyor. Kucağımdaki bilgisayardan bahsediyormuş. "Ha ben de benim yerime nefes alacaksın sandım zaa" diyorum, "onu da yaparım!" diyor.

                    Zordayım okuyucum, dardayım. Evime giremiyorum, hep yoldayım. Kafamı koyduğum yerde uyuyorum, uyandığım andan bir sonraki uykuya kadar ağlıyorum. Bazen böyleyim, yapacak bişey yok. Oturup geçmesini bekliyorum. Böyle yaşamaya alışmam lazım ama alışmaktan hoşlanmıyorum. Hoşlanmadığım daha çok şey var sayıp hatırlamak istemiyorum. Boyumun mutfak dolabından tabak almaya yetişmediği günlere kadar gitmek istemiyorum. "Zordu" dersem, "herkese zor" diyenin ümüğünü sıkarım. Anlamayanı anlarım, darlayanı yakarım. 

                     Siz kedi çocuğunuz pencereden dışarıyı izlediğinde ne hissedersiniz bilmiyorum ama ben oturup üç posta da ona ağlıyorum şu ara. "Anneni mi özledin Müj? Sokaklar çok güzel, benden sıkıldın mı Müj? Özgürlük senin de hakkın ama gidersen kalbini kırarlar Müj. Seni de çok üzerler, insanlar pek kötüler. İstersen git ama evi bulamazsan canını yakarlar. Boynundaki geçmeyen yarayı da onlar yaptılar. Müj, bence gitme, ben sana sarılınca güçleniyorum. Hem senden kendime yastık yapıyorum. Uyu benimle, ben uyuyunca biraz unutuyorum." Keşke hiç sabah olmasa. Güneş doğarken ardından tepelerin hiç hoşuna gitmez depresyondakilerin. 

                     Günde dokuz kere filan kendime ölümcül hastalıklardan derlediğim teşhislerden birini koyuyorum. Bazen kalp krizi geçirdim sanıp "Melek hele gel bi nabzımı kontrol et" diyorum. Hasrete bacağımdaki morluğu gösterip "aha valla bu sefer lösemi oldum" diyorum. Atta sıcak su torbasını vermezse Rehşanı sandalyeden atlayıp intihar etmekle tehdit ediyorum. Bazen meme kanseri oldum sanıyorum, bazen "ciğerlerim çürüdü birazdan hapşurunca çıkacaklar" diyorum. Artık bi ölsem de kurtulsam diyorum. Her sabah başka uyanıyorum. Çok sıkıldım iki saattir beni kaldırmaya, dik durmayı öğretmeye çalışan İbonun yanına gitmek istiyorum. O gelmiyor, ülkeye küstürdünüz. Ben gidemiyorum paramız yok fakiriz. 

                     Ölmüyorum lan. Siz ölün. Hiç öyle son günlerim filan değil. Ne benim kalbimi kırabileceksiniz ne de Müjün! Siz kimsiniz? Çok değil bence azsınız. Çok güzel gülüyorum. Bağıra bağıra ağlarken bir yandan da kahkaha atıyorum. Anne günde seksen altı kere arama çok yorgunum, oturdum güç topluyorum. Yine olacak yine geçecek. Alışmak istemiyorum, yenmeye çalışıyorum. Arkamı dönüp uyuyamam ben hep önemsiyorum. Korkak değilim savaşıyorum. 

                     

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Olacak Olacak Olacak O kadar

Şaşıfelek Çıkmazı ve Daha Bisürü Şey

Fazla Konuştum Hadi Zengin Kalkışı